önce gelen önce çıkar (stoka ilk girenlerin satış ya da kullanım için ilk çıkacağı ilkesine dayalı stok değerlendirme yöntemi
bir dükkândan ilk kez alışveriş yapmak Fiil
birinci gelmek Fiil
yarışı birinci olarak tamamlamak Fiil
yarışı birincilikle bitirmek Fiil
birinci (göbek) dereceden kardeş çocuğu
kasabaya yerleşen ilk aile
kasabaya yerleşen ilk aile
(satılan mal) ilk giren ilk çıkan.
(işçiler) ilk iş verilen son çıkarılan.
bir ülkenin ileri gelenleri İsim
bir memleketin ileri gelenleri İsim
bir kişinin meslek hayatındaki ilk adımlar İsim
bir kimsenin meslek hayatındaki ilk adımlar İsim
Hayatımda ilk defa, ... Zarf
uzun yıllardır ilk defa Zarf
Hayatımda ilk defa, ... Zarf
uzun yıllardır ilk defa Zarf
uzun yıllardır ilk defa Zarf
en yüksek fiyata satın alınan ilk satılır
gençliğinin baharında
ön safta.
zafer sarhoşluğu ile
ömrünün baharında
ilk heyecanın verdiği ateşle
ilk hevesin verdiği şevkle
ilkönce, en evvel, herşeyden önce, evvelemirde.
first of all let me say how glad I am to be here.
first off, let's see where we agree and disagree.
ilkönce, evvelemirde, herşeyden önce, ilk kademede/aşamada, başlangıçta.
ilkönce, en evvel, herşeyden önce, evvelemirde.
first of all let me say how glad I am to be here.
first off, let's see where we agree and disagree.
ilkönce, evvelâ, evvelemirde, herşeyden önce.
birinci dereceden akraba
son giren ilk çıkar esası
son giren ilk çıkar
ölüm cezasını gerektiren adam öldürme
ölüm cezası gerektiren adam öldürme fiili
ilk üç aylık dönem içindeki erişilen doruk
ilkin kendi işlerine bir çekidüzen vermek Fiil
kâr payı almada öncelikli olmak Fiil
yarın ilk işi bu olmak Fiil
ön sırada bulunmak Fiil
ilk yardım öğretmek Fiil